![]() |
Bundan yaklaşık 10 sene öncesinde, motor denilince bir numara olarak Kinetic Honda akıllara gelirdi. Çoğu vitesli motor kullanmak istemeyen kişinin tek tercihi oydu, fakat fiyatı çok pahalıydı. İyi hatırlıyorum, Kinetic Honda 1.000 lira iken bir puch 150 lira falandı. Yani herkes de alamıyordu. Alternatif olarak Yamaha BWS vardı ki, bunun da fiyatı uçuktu. Bu yüzden motor kullanıcıları, piyasa da şu an görülmeyen puch, 51, 52, peugeot v.b motorları tercih etmek zorunda kalıyordu.
Peki sonra ne oldu da bu motorlar yerini, şu an vergi dilimine girmeyen 100 cc lik yarı otomatik vitesli motorlara bıraktı. Yaklaşık olarak 2004 - 2005 yıllarında Çin yapımı motorlar piyasa da yavaş yavaş görünmeye başladı. İlk başta herkes tedirgin oluyor, alınmaz diyordu. Ama içlerinden düşünmeden edemiyorlardı ki nasıl düşünmesinler, Honda ve Yamaha 'nın yarı fiyatına onlar gibi görünen ve onlar kadar güçlü motorsikletler vardı artık. 51, 52, Puch kullanıcıları bıkmışlardı; benzine yağ koymaktan, yokuşlarda kalmaktan, pedal çevirmekten, yağmurda ıslanan bujiyi kurutmaktan. Bu motorlar çok güzeldi, çünkü taksi gibi her yere tırmanıyor, dört kişi bile yokuşlarda bırakmıyor, daha seri hareket ediyor ve çok konforluydu. Yine de akıllarda hep Çin malı, ne kadar kullanılabilir ki, hayır gelir mi bundan soruları dolanıyordu.
Nereden biliyorsun sanki sorularını duyar gibiyim. Biliyorum, çünkü aynı sorularla babam da meşguldü. Puch motorumuz vardı, kim bilir kaç tane değiştirdik, kaç tanesi çalındı, kaç kez yokuşlarda ben indim babam gitti, yarı yolda o bıraktı ben gittim. İyi bilir bu motora sahip olan kişiler bayırları çıkmanın başka yolu olmadığını. Kinetic Honda almak istiyorduk, fakat hem tekeri çok küçük, hemde çok pahalıydı. Sonra bu Çin yapımı motorlar piyasa da gittikçe artmaya başladı. Nasıl olur, nasıl gider derken, babam bir gün beni Mondial bayisine götürdü ve motorumuzu beğendin mi diye sorunca, çok mutlu olmuştum. Mondial Hs 150 sport modeliydi ve ilk bindiğimizde araba sanmıştım. Çok seri, çok konforlu, frenleri güzel, durduğu yerde çalışması bile hayran bıraktırmıştı bana kendisini.
Motoru aldıktan sonra babama 2 sene binemezsin diyenler çok olmuş, babam da yeter de artar, demiş geçmiş. Ama Maşallah 8 sene oldu, tabi artık yıprandı, ama yine de iş görüyor, kulağına kurşun.
Sözüm o ki; Çin yapımı motorlar, Japon yapımları kadar sağlam ve sessiz değil, biraz da narin kullanmak gerekse de fiyatına göre fazlasıyla iyi. Şu an, Çin yapımı motorların da fiyatları uçmasına rağmen, hala bir Honda, bir Yamaha' nın yarı fiyatına satılıyor. Motora fazla para veremem, ama sıfır olsun isteyenler için gayet güzel bir seçim. Güle güle binmeniz dileklerimle...
Allah'a Emanet Olun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder